Kitap Yorumlarım, Hayatıma Yön Veren Düşünceler

Hayatıma Yön Veren Düşünceler

Bir Steve Jobs hayranıyımdır, Steve Jobs’un Apple ürünlerinde Zen sanatından esinlenerek tasarım ürettiğiyle ilgili bilgilerle karşılaştım… Sonra Japon kültürünü, Zen felsefesini araştırdıkça hayran kaldım.

Gençlik dönemlerinde Jobs, Zen Zihni Başlangıç Zihnidir isimli kitabı okumuş ve hayatında güzel bir etki bıraktığını söylüyor. Hemen bu kitabı aldım, okudum. İşte Jobs’un önerdiği bu kitap Budizm ve Zen ile daha fazla bilgi sahibi olmamı sağladı.

Zen felsefesi Budist düşünceye dayanır, insanın kendi zihninin ne olduğunu anlamasını ve anda kalma sağlayan bir yaşayış tarzıdır.  Zamanla bu felsefeyi benimsedim.

Bir zen ustadı olan Buda’ya

– “senden hoşlanıyorum” ile “seni seviyorum” arasındaki fark nedir? diye sormuşlar.
Buda şöyle cevap vermiş;
– bir çiçekten hoşlanırsan onu koparırsın. ama bir çiçeği seversen, onu her gün sularsın.
bunu anlayan kişi yaşamı anlar.

Sonrasında  Sri Nisargadatta Maharaj’ın Ben Oyum kitabını okudum. Bu kitap hayat görüşümü tamamen değiştirdi diyebilirim. Kitabı okurken zorlanmamak için biraz Budist mitolojisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor.

Sri Nisargadatta Maharaj’ın Ben Oyum kitabına başlamadan önce Hermann Hesse’nin Siddhartha kitabını kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitap tek solukta okunabilecek türden. Buda’nın hayatını, insanın benlik arayışının Budizm’in temel felsefesiyle harmanlanmış harika yolculuğunu anlatan bir roman.

Maharaj’ın kitabının ana konusuna gelirsek insanın mutlu ve huzurlu hissetmesi için dışarıdan edineceği bilgilerin ona çok bir faydasının olmayacağıdır.

Nasıl bir yerin kanadığında orası acır ve tedavi etmen gerektirdiğini bilirsin beden sana acı duygusu ile beni tedavi et der. İşte ruhta sana huzursuzluk mutsuzluk hissi ile kendini değiştirmen için bir çağrıda bulunur.

İnsanın kendini bulması, mutlu olması için zihnini, düşünceleri izleyerek zihnin düşünme mekanizmasını gözlemleyerek çözmeye dayanıyor.

Aynı zamanda insanın kendisi bulması için için bir öğretmene bir kitaba ihtiyacı yoktur, tek yapması gereken kendine ” Ben Kimim? ” diye kendisine sorması öğretisini barındırıyor.

Maharaj’ın öğretisinde kişinin sessizce oturup ” ben hissine ” odaklanmasını söyler. Sessiz kalın ve trafik ışıklarında kırmızının yanmasını beklerken arabaların geçmesini izler gibi zihninizdeki düşünceleri takip edin der.

Hayatın bir ilizyon hali bir rüya olduğunu söyler ve şu sözü efsanedir.

“Rüyanızın rüya olduğunu idrak ettiğinizde uyanırsınız.”

Maharaj insanın hayattaki amacının ” kendini bulmak – bilmek ” olduğunu ifade ediyor ve şunu ekliyor;

“Bilgi öğrenmek sizin entellektüel biri olmanızı sağlar,  ama kendinizi bildiğinizde, sizin dünyada bilemeyeceğiniz hiçbir şey yoktur.Ve öğreneceğin bilgiler zamanla önemsizleşerebilir ama insan kendini zihnini tanımayı öğrenebilirse en değişmez en değerli bilgi budur yani insanın okuyacağı en değerli kitap kendisidir. ” 

ve diğer en sevdiğim sözü ise

“Zihniniz her zaman nesnelerle, insanlarla, fikirlerle meşgul ama asla kendi gerçek varlığınızla meşgul değil.”

Bu öğreti bana Stefan Zweig’ın “Bir kez kendini bulmuş olan kişinin, bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan, bütün insanları anlar.”

Ve Mevlana’nın “Sebepleri öğrenmek isteyerek delirmenin eşiğinde çaldım kapıyı. Kapı açıldı ve gördüm ki, içeriden çalmaktaymışım.” sözleri üzerinde düşünmemi sağlıyor. Aynı zamanda Şems-i Tebrîzî ve Mevlana’yı çok severim.

Bu hayatta en önemli şeyin insanın içe yönelmesi, kendisini bulması için kendini gözlemlemesi gerektiğine inanıyorum.

Bir diğer hayatımı yönlendiren kişi de Arthur Schopenhauer’dır.

Bu gerçekçi filozof hayatta mutlu olmakla ilgili çok yalın bir tanımla yapmış.

Öncelikle şu iki terimi açıklayayım. 

Makyavelizm amaçları uğruna her şeyi feda edebilen kendi mutluluğu için başkalarının mutluluğunu hiçe sayan bir düşüncedir.

Stoacılık ise mutluluk için bir şeylerden feragat etmelidir der.

Schopenhauer mutlu olmanın yolunu Makyavelizm ve Stoacılık arasında bir yerde konumlanıyor.

Ve Schopenhauer kendini bilen, kendini iyi tanıyan ve kendi başarılı olduğu yeteneklerine göre bir amaç edine kişinin mutlu olabileceğini savunuyor.

İşte benim hayat görüşümde bu anlattıklarımın ortasında bir yerlerde konumlanıyor 🙂

Başucu Kitaplarım

Kitap Yorumlarım Sayfasını Açmamdaki Amacım

” Kitap Yorumlarım ” kategorisini açma sebebim buraya yazarken okuduğum kitapların bir kez daha üstünden ve anlamlar çıkarmamı sağlıyor.

Bu kategoride kitaplardan çıkardığım kendi anlamlarımı sizlerle de paylaşacağım…

 

Paylaş:

7 yanıt

  1. WordPress ile ilgili bir şey araştırırken sitenizde bu yazıya denk geldim. muhteşem bir yazı olmuş kendimden birçok parça buldum diyebilirim. iyi çalışmalar hocam. siteniz çok faydalı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir